10 Temmuz 2011 Pazar

Kuran ve Nur

NUR

35 Allah, göklerin ve yerin Nur`udur. Onun nurunun örneği, içinde çerağ bulunan bir kandile benzer. Kandil, bir sırça içerisindedir. Sırça, inciden bir yıldız gibidir ki, doğuya da batıya da nispeti olmayan bereketli bir zeytin ağacından yakılır. Bu ağacın yağı, neredeyse ateş dokunmasa bile ışık saçar. Nur üzerine nurdur o. Allah, dilediğini kendi nuruna kılavuzlar. Allah, insanlara örnekler verir. Allah herşeyi bilmektedir.

Burada açıkça bir benzetme yapılıyor ve bu yapılan benzetmenin ne olduğu da net bir şekilde yine Kuran`da veriliyor.


Ama bazı panteistler bu ayeti kendi inançları doğrultusunda yorumlamaya kalkıyorlar.

Hem de başka bir ayette bunu yapanların sapmış kişiler olduğu açıkça belirtildiği halde:

En`am Suresi 1 Hamt Allah`adır! O ki gökleri ve yeri yaratmış, karanlıklara ve nura vücut vermiştir. Sonra, gerçeği örtenler bunları Rablerine denk tutuyorlar.

Ayette net olarak nurun da yaratılan birşey, evrenin diğer unsurları gibi olduğu özellikle belirtiliyor. Böylelikle bu yaratılmışları Allah`ın bir parçası gibi görmeye kalkan ortak koşucular bir kez daha deşifre edilmiş olunuyor. İşin ilginci tüm bu ayrıntılı açıklamalara rağmen hala birçok insan aynı şeyi yapmak için adeta birbirleriyle yarışıyor.


Nuh Suresi 16 "Ve Ay`ı, bunlar içinde bir nur yaptı ve Güneş`i bir kandil haline getirdi. "

(Burada da nur fiziksel ışık anlamında kullanılmakta)

------------------------

Şimdi gelelim Nur 35. ayette açıkça yapılan benzetmenin yine Kuran tarafından tefsirine:


Tevbe Suresi 32 Allah`ın nurunu ağızlarıyla söndürmek istiyorlar. Allah ise kâfirler hoşlanmasa da nurunu tamamlamaktan başka bir şey istemiyor.

İbrahim Suresi 1 Elif, Lâm, Râ. Bir kitaptır bu. Ki indirdik sana, çıkarasın diye insanları Rablerinin izniyle karanlıklardan nura; Hamîd, Azîz olanın yoluna...


Saff Suresi 8 İstiyorlar ki, ağızlarıyla Allah`ın nurunu söndürsünler. Ama Allah, küfre batanlar hoş görmeseler de nurunu tamamlayacaktır.

Teğabün Suresi 8 Artık Allah`a, onun resulüne ve size indirdiğimiz nura inanın. Allah, yapmakta olduklarınızı iyiden iyiye haber almaktadır.


Talak Suresi 11 Bir elçi indirmiştir ki, iman edip hayra ve barışa yönelik işler sergileyenleri, karanlıklardan nura çıkarmak için Allah`ın ayetlerini açık-seçik okur. Allah`a inanıp hayra ve barışa yönelik işler yapanları Allah, altlarından ırmaklar akan cennetlere/bahçelere koyacaktır. Onlar orada sonsuza dek kalıcıdır. Allah böylesi için rızkı gerçekten güzelleştirmiştir.


Nurun benzetme yapılarak verildiği ayetlerin hepsine birden bakınca; nur kurtuluştur, kurtuluşa(cennete-Allah`ın rızasına) götüren yol ve bilgidir, ve bu bilgi ile yolu sunandır(Zaten günlük hayatta da fiziksel olarak nur yani ışık, gerçekleri görmemizi ve bu sayede yolda yürümemizi sağlar).

Bu yolu sunan kullarına, Yaratıcımızdır. Bu sunum da ayetler, Kitap ve dolayısıyla İslam şeklinde gerçekleşmektedir.

Evrendeki ayetler, yaratılışımızda bize verilen ayetler, peygamberler aracılığıyla gelen ayetler vs. hep Allah`ın nurudur ve yerde gökte her yerdedir çünkü Allah`ın ayetleri her yerdedir aslında.


Bu bağlamda asıl nuru sunan Allah olmaktadır. Çünkü kurtuluşa götüren yolun ve bilgilerin kaynağı da O`dur. Kısacası kurtuluşa ulaştıran aslında Allah`tır.


İlk insan ve elçi Adem`den beri hep aynı din, aynı kurtuluş yolu, yani islam(ibadetlerinden inanç sistemine kadar genel hat olarak hep aynıdır) gelmektedir. İnsanlar ısrarla dini dejenere edip, kitapları değiştirdikçe Rabbimiz yine elçileri aracılığı ile İslam`ı, aynı nuru göndermiştir.

Son kitap Kuran koruma altında olduğundan artık yeni bir peygamber ve kitap gelme işlemi durmuştur. Kıyamete kadar Kuran insanlara ışık tutacak, iyilerin ve kötülerin kendileriyle yüzleşmesine vesile olacaktır.


Zümer Suresi 69 Yeryüzü, Rabbinin nuruyla parıldamış, Kitap ortaya konmuş, peygamberler, tanıklar getirilip aralarında hakla hüküm verilmiştir. Onlar asla haksızlığa uğratılmazlar.

Şura Suresi 52. İşte böylece sana da emrimizden bir ruh vahyettik. Sen, kitap nedir, iman nedir bilmezdin. Fakat biz onu, kullarımızdan dilediğimizi kendisiyle kılavuzladığımız bir nur yaptık. Hiç kuşkusuz, sen, dosdoğru bir yola kılavuzluk etmektesin.

Yine nur, yol gösterici, ahiretteki sonsuz kurtuluşa götürücü anlamında kullanılmakta.

Ve tekrarlayalım, nurun manevi anlamda yol gösterici, kurtuluşa ulaştırıcı ışık anlamında kullanıldığı ayetlere bakarak panteist inançlarına dayanak arayanlara karşı Kuran yine en güzel cevabı veriyor:

En`am Suresi 1 Hamt Allah`adır! O ki gökleri ve yeri yaratmış, karanlıklara ve nura vücut vermiştir. Sonra, gerçeği örtenler bunları Rablerine denk tutuyorlar.

Görüldüğü üzere evrendeki fiziksel nuru kutsallaştıranlar şirk içindedirler.

Işığa veya yaratılmış başka herhangi bir şeye kutsallık yüklemek, ortak koşmak için çabalayanlar yine ayetlerin duvarına çarpıyorlar.

Ve gerek panteizm maskesiyle gerekse de başka maskeler kullanarak yaratılmışlara ve kendilerine tapınmak için binbir takla atanlar zaten İslam`ın tam tersi bir öğretinin mensubular.

Kuran`a göre yüce Allah tüm yarattıklarını kendisinden ayrı, yani yoktan var etmiştir. Ve bu yüzden şirk yasaktır.

Selam ve sevgiler

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder