10 Temmuz 2011 Pazar

Kuran`a göre canlılar birbirinden ayrı yaratılmışlardır

Yazımın bu ilk bölümünde evrimsel yaratılışı savunanların iddialarına kısaca cevap vermeyi hedefledim. İlerideki günlerde kaleme alacağım devam yazımda ise bu evrim inancının içyüzünü, amacının ne olduğu konusunu ele alıp, buna karşılık Kuran`a göre canlıların yaratılışının nasıl olduğunu göstereceğim inşallah.



Evrimci yaratılışçıların bir kısmı Adem`i birey olarak kabul etmeme eğilimi içindeyken, bir kısmı da Adem`i ilk insan olarak kabul etmeme eğilimindedir.



Gerçekte ise Adem ilk insan ve ilk insan elçidir. Ve de tabiatıyla, bir bireydir de aynı zamanda.



Elçi olduğunu hayat hikayesindeki ayrıntılarda görüyoruz zaten(Allah`tan doğrudan aldığı ayetler, özel görevi vs. )



Ayrıca şu ayet de bunu tamamlar:



Ali İmran Suresi 33 Allah; Adem`i, Nuh`u, İbrahim Ailesi`ni, İmran Ailesi`ni seçerek alemlere üstün kılımıştır;



İlk insan olduğu da yine ayetlerle çeşitli açılardan delilleriyle belirtilmektedir. Kendi tefsirini kendi yapan Kuran, Adem`in öyküsünü farklı surelerde ele alıyor. ÖRNEĞİN BAKARA VE HİCR SURELERİNE BAKALIM:





BAKARA



30. Bir zamanlar Rabbin meleklere: "Ben, yeryüzünde bir halife atayacağım. " demişti de onlar şöyle konuşmuşlardı: "Orada bozgunculuk etmekte olan, kan döken birini mi atayacaksın? Oysa ki bizler, seni hamd ile tespih ediyoruz; seni kutsatıp yüceltiyoruz. "Allah şöyle dedi: "Şu bir gerçek ki ben, sizin bilmediklerinizi bilmekteyim. "



31. Ve Adem`e isimlerin tümünü öğretti. Sonra onları meleklere göstererek şöyle buyurdu: "Hadi, haber verin bana şunların isimlerini, eğer doğru sözlüler iseniz. "



32. Dediler ki: "Yücedir şanın senin. Bize öğretmiş olduğunun dışında bilgimiz yok bizim. Sen, yalnız sen Alim`sin, herşeyi en iyi şekilde bilirsin; Hakim`sin, herşeyin bütün hikmetlerine sahipsin. "



33. Allah buyurdu: "Ey Adem, haber ver onlara onların adlarını. "Adem onlara onların adlarını haber verince, Allah şöyle buyurdu: "Dememiş miydim ben size!Ki ben, göklerin ve yerin gaybını en iyi bilenim. Ve ben, sizin açığa vurduklarınızı da saklayageldiklerinizi de en iyi biçimde bilmekteyim. "





34. O vakit biz meleklere, "Adem`e secde edin" demiştik de İblis dışında tümü secde etmişti. İblis yan çizmiş, kibre sapmış ve nankörlerden olmuştu.



*************



ŞİMDİ BU ADEM`İN İLK İNSAN OLDUĞUNU KESİN OLARAK BELİRTEN VE AYNI ÖYKÜYÜ DEĞİŞİK AÇIDAN ANLATAN HİCR SURESİNE BAKALIM:





HİCR



26 Yemin olsun, biz insanı; kuru çamurdan, değişken-cıvık bir balçıktan yarattık.



27 Cini/İblis`i de daha önce kavurucu ateşten yaratmıştık.



28 Hatırla o zamanı ki Rabbin meleklere, "Ben, kupkuru bir çamurdan, değişken, cıvık balçıktan bir insan yaratacağım. " demişti.



29 "Onu, amaçlanan düzgünlüğe ulaştırıp öz ruhumdan içine üflediğim zaman, önünde hemen secdeye kapanın. "



30 Meleklerin tümü, toplu halde secde ettiler.



31 İblis müstesna. O, secde edenlerle beraber olmaya karşı çıktı.



32 Allah dedi: "Ey İblis! Sana ne oluyor da secde edenlerle beraber olmuyorsun?"



33 Dedi: "Kuru bir çamurdan, değişken-cıvık bir balçıktan yarattığın bir insana secde etmek için var olmadım. "





Ayet cımbızlamaya çalışan evrimciler, ilk insan olan Adem`in yaratılış öyküsünü anlatan Bakara Suresini ele alıp, buna karşılık aynı olayı anlatan Hicr Suresini görmezlikten gelmeye çalışıyorlar. Böylece Bakara Suresindeki "atamak" ifadesini alıp "orada yaratmaktan değil atamakdan bahsediyor" diyorlar. Ama gerçekte ise Hicr Suresinde yaratmaktan da bahsediliyor.



Ayetleri cımbızlamadan bütünlük içinde bakınca gerçek tablo ortaya kolayca çıkıyor.





HİCR



26 Yemin olsun, biz insanı; kuru çamurdan, değişken-cıvık bir balçıktan yarattık.





27 Cini/İblis`i de daha önce kavurucu ateşten yaratmıştık.





28 Hatırla o zamanı ki Rabbin meleklere, "Ben, kupkuru bir çamurdan, değişken, cıvık balçıktan bir insan yaratacağım. " demişti.





Yani ayetin birini görüp diğerini görmezlikten gelmeyeceğiz.





Ve de ayetlere sembolik anlamlar yüklemeyeceğiz.





Kuran apaçık ayetler içerdiğini defalarca vurgulamaktadır:





Maide Suresi 15 Ey Ehlikitap! Resulümüz size geldi. Kitap`tan saklamış olduklarınızın çoğunu size ayan-beyan açıklıyor; çoğundan da geçiyor. Şu bir gerçek ki, size Allah`tan bir ışık ve apaçık bir Kitap gelmiştir.



Yusuf Suresi 1 Elif, Lâm, Râ. O apaçık, apaydınlık Kitap`ın ayetleridir bunlar.





Şuara Suresi 2 İşte sana gerçeği apaçık gösteren Kitap`ın ayetleri...



Kuran bir sırlar-semboller kitabı değil, herkesin anlayabileceği ve bire bir gerçek bilgiler içeren net bir kitaptır. Zaten ayetlere sembolik anlamlar yükleyerek ve/veya ayet cımbızlayarak aklınıza gelebilecek her öğretiyi kitaba onaylatmaya kalkabilirsiniz. Kitabı bütünlük içinde ve apaçık birinci anlamında ele alacağız.





****************



Önce ateşten cinler, sonra da topraktan ilk insan Adem yaratılıyor.



Ayetlere sembolik anlamlar yükleyerek, ayet cımbızlayarak pagan evrim inançlarını kitaba yamamaya çalışanlar, çaresizliklerinden bir de şurda cımbızlama ve çarpıtma işlemi yapıyorlar:





2/213 "İnsanlar tek bir topluluktu. Daha sonra Allah onlara müjdeleyici ve uyarıcı peygamberler gönderdi. "





Yine ayet cımbızlama ve hatta bununla da yetinmeyip anlamı eğip bükme işlemi yapanlar, bu ayette sanki insanlar tek bir ümmetken hiç elçi yoktu gibi bir anlam yüklemeye kalkıyorlar. Halbuki orada ilk elçiden bahsedilmiyor, sonra yapılan işlemden bahsediliyor.



Benzer bir örnek şurada da var eğer kitaba bütünlük içinde bakılsa:





HADİD

26 Yemin olsun, Nûh`u ve İbrahim`i de resul olarak gönderdik. Peygamberliği ve Kitap`ı bunların soyları arasına koyduk. O soylardan bir kısmı hidayete ermiştir. Ama onlardan çoğu, yoldan çıkmış olanlardır.


27 Sonra onların eserleri üzere, resullerimizi art arda gönderdik. Meryem`in oğlu İsa`yı da onların ardınca gönderdik. Ona İncil`i verdik; ona uyanların gönüllerine şefkat ve merhamet koyduk. Bir bid`at olarak ortaya çıkardıkları ruhbaniyeti, onlar üzerine biz yazmamıştık. Allah`ın rızasını kazanmak için ortaya çıkardılar. Ama ona gerektiği şekilde saygılı olmadılar. Onların, iman edenlerine ödüllerini verdik. Onlardan çoğu yoldan çıkmış olanlardır.


27. ayette yine "sonra resullerimizi art arda gönderdik" şeklinde ifade var. Ama neden sonra? Nuh ve İbrahim`den sonraki bozulmadan sonra... Yani bu ifadeyle anlatılan bu gönderilenlerin ilk peygamber oldukları değil, yine peygamberlerin gönderilmiş olduğu bilgisidir.


Aynı şekilde 2/213 de de anlatılan ilk elçiler değil, yapılan işlemdir. "Bundan sonra şu sebepten dolayı elçiler gönderildi vs. "


Evrimsel yaratılışı savunanların yine ayetlerin bir kısmını cımbızlayıp, diğer kısmını görmezden gelmeye çalıştığını görüyoruz.



Adem`in eşi:


35 Ve Âdem`e şöyle buyurmuştuk: "Ey Âdem, sen ve eşin cennete yerleşin ve orada dilediğiniz yerde, bol bol yiyin. Ama şu ağaca yaklaşmayın, yoksa zulme sapanlardan olursunuz. "


Nisa Suresi 1 Ey insanlar! Sizi bir tek canlıdan yaratan, ondan eşini vücuda getiren ve o ikisinden birçok erkekler ve kadınlar üreten Rabbinize karşı gelmekten sakının. Adını anarak birbirinizden dilekler dilediğiniz Allah`tan korkun. Rahimlerin haklarına saygısızlıktan da sakının. Şu bir gerçek ki Allah, Rakîb`dir, sizin üzerinizde sürekli ve titiz bir gözetleyicidir.



A`raf Suresi 19 "Ey Adem! Sen ve eşin cennette oturun, dilediğiniz yerden yiyin ama şu ağaca yaklaşmayın. Yoksa ikiniz de zalimlerden olursunuz. "


Adem`i ve eşini birer birey kabul etmeyip onlara sembolik anlamlar yüklemeye kalkan evrimciler yine bu apaçık ayetlerin bir kısmını görmezden gelmeye çalışırlar. Örneğin sadece NisaSuresi 1. ayeti göstererek, Adem`in eşinden bahseden diğer 2 ayeti görmezden gelmeye çalışırlar ve aslında onun şahıs olmadığını iddia ederler. Zaten öğretilerini ayakta tutmalarının başka yolu da yok. Ya ayet cımbızlayacaklar ya da ayetlere temsili anlamlar yükleyecekler... Fakat kitaba bütünlük içinde baktığımızda Adem bir birey olduğu gibi, açıkça eşinden de defalarca bahsedilmektedir.


Adem`den sonra yaratılan insanlar olduğuna ve Adem`den önce de cinler olduğuna göre tabii ki adem yaratıldıktan sonra yalnız başına değildir ve ilk yaratılan insan, ilk "insan elçidir. ".


Adem`in birey olduğuna dair deliller vermeye devam edelim:



Ali İmran Suresi 59 Allah katında İsa’nın durumu, Adem’in durumu gibidir. Onu topraktan yarattı, sonra ona “ol” dedi. Artık o, olur. (burada topraktan yarattı denilen Adem`dir).



İsa da tıpkı Adem gibi cinsellik olmadan yaratılmıştır, birinde baba yoktur, diğerinde ise hem anne hem de baba yoktur, durumları benzerdir. Yani klasik "anne+baba(seks)=doğum" şeklinde dünyaya geliş değil de, cinsellik aracı edilmeden sıradışı yaratılmaları söz konusudur.



Ayrıca İsa ve Adem`in isimleri Kuran`da 25`er kez geçmektedir. Bu da ikisinin yaratılışı arasındaki benzerliğe bir başka işarettir aynı zamanda.



İkisi arasındaki diğer bir parelellik de içlerine doğrudan ruh üflenmesi yani temel vahyin işlenmesidir:



Secde



7. O, odur ki, yarattığı her şeyi güzel yarattı. Ve insanın yaratılışına çamurdan başladı.



8. Sonra onun neslini bir üsareden, hor görülen bir sudan oluşturdu.



9. Sonra ona bir biçim verdi ve onun içine kendi ruhundan üfledi. Sizin için, işitme gücü, gözler ve gönüller vücuda getirdi. Ne kadar da az şükredersiniz!



Tahrim Suresi


12. Ve Allah, ırzını bir kale gibi koruyan İmran kızı Meryem`i de örnek verdi. Biz onun içine ruhumuzdan üfledik. Ve o, Rabbinin kelimelerini ve kitaplarını tasdikledi de içten bağlananlardan oldu.


Kuran`da "ruh" kelimesi 2 anlamda kullanıyor:



ruh=vahiy(ilahi bilgi)



Ruh=vahiy meleği



Bu ruh yani vahiy ilk insana yüklendikten sonra, diğerlerine anne ve babadan aktarım yoluyla geçiyor. Ve İsa da babasız yani cinsellik olmadan dünyaya geldiği için(tıpkı Adem gibi) ona da bir kez daha özel olarak vahiy yani ruh işlenmesi söz konusu oldu:


Enbiya; 91: Ve o, ırzını titizlikle koruyan kadın. Ona ruhumuzdan üfledik de onu ve oğlunu âlemler için bir mucize yaptık.


Yine bu açıdan da Adem ile İsa`nın yaratılışı arasında bir parellilik vardır.


YARATILIŞIN SÜRESİ

Bu ol demenin vücuda gelmesi bizim açımızdan, yani zaman boyutumuzda trilyonlarca yıl da olabilir, bir salise de olabilir, fark etmez.


Adem`in anne babasız direkt topraktan türediğini açıkça ve detaylı bir şekilde ayetler veriyor.


Adem`i oluşturan toprak su ile bir araya gelip, isterse milyonlarca veya milyarlarca yılda son şekle gelmiş olsun fark etmez. Şekli tamamlanıp canlılık kazanınca Adem ilk insan Adem oluyor.


Yani buradaki vurgu bizim açımızdan kısa veya uzun sürede oluşmuş olması değil, arada başka bir canlı türünün ve hatta anne ve babanın bile olmamasıdır.



Yoktan yaratılış sadece Big Bang de(hatta belki ondan da öncesinde)... Ondan sonra eldeki malzemeler kullanılarak aşama aşama yaratma var. Ve geçen süreler var, devirler var.



Ama bunu evrimle karıştırmamak için öncelikle evrimin ne olduğunun, derinliğiyle bilinmesi gerekiyor.



Evrime göre tüm canlılar birbirinden türemek durumundadır ve sonsuza dek de sürekli değişmek zorundadır. Ve sürekli daha üst seviyeye doğru, mükemmele dolu yol almalıdır(tanrılaşmak).




Bu bağlamda evren bile yoktan var olmaz evrime göre, malzemesi en başından beri vardı ve sonsuza dek tanrılaşma yolunda da ilerleyip duracaktır değişim. Bu inanç 19. yüzyıla kadar sadece ruhçu olarak hakimken, bu 19. asırdan itibaren de ustaca bilim ve materyalizm dünyasına sokuşturulmuştur(bir iki uyarlama-değişiklik ile tabii). Ayrıca komünizm de böyle evrim gibi ruhçuluktan gelme pagan bir inançdır.



İşte Kuran`daki yaratılışın farkları burada kendini gösteriyor:


1- Madde sonsuzdan beri yoktur, yoktan yaratılmıştır. Allah`tan da ayrıdır. Hiçbirşeyden türememiştir.


2- Evrenin doğması, büyümesi ve yaşlanması bir tekamül evrim değildir. Sadece kendi içindeki evrelerdir. Zaten yaşlanması ve içine çöküp kapanması kıyamettir, yok oluştur. Tıpkı insanın doğması, büyümesi ve yaşlanması gibidir yani. Veya bir insanın anne karnında geçirdiği aşamaları anlatan ayetler evrimi değil, aynı canlının kendi içindeki evrelerini anlatmaktadır.


3- Hiçbir canlı başkasından türemek zorunda değildir. Allah evreni nasıl yoktan yaratıysa, Adem`i de hem de anne ve babasız yaratmıştır. Yani biyolojik big bang ler de vardır. Ve burada yaratılma süresi isterse milyonlarca yıl olsun fark etmez, atasız yaratılma var.


4- Evrime göre herşey sonsuza dek değişmek ve farklı bir yaratığa dönüşmek zorundadır. Kuran`a göre ise tam tersine Allah`ın yarattığı canlılar bir emir gelmedikçe sabittir. Hele ki ahiret evreninde(Rabbin Katı) o kadar sabittir ki, cennette yaşlanma bile yoktur sonsuza dek.





Ve bu insanlardan evvel ateşten yaratılmış cinler var ayetlere göre. Melekler de böyle cinler gibi şuurlu ve imtihan içindeki varlıkların nasıl bozgunculuk yaptıklarını bildiklerinden, insanın ilk yaratılışında karşı çıkmaya kalkıyorlar(bakara). Bu geçmişteki olanlara bakıp bir yanlış tahmin yürütmedir sadece meleklerce.





Adem`in de tıpkı İsa gibi cinsellik olmadan yaratılmasından tutun da, ahiretteki yaratılışın da ilk yaratılış gibi doğrudan topraktan olacağını söyleyen ayetler, ayrıca İsa`nın topraktan şekiller yapıp Allah`ın izni ile üfleyip yaratmaya vesile olması vs. hep paralel ifadelerdir. Adem`in bırakın atalarının olmasını, anne ve babası bile yoktu. Aynı şekilde, ilk yaratılış gibi olacağı belirtilen ahiretteki yaratılışın da doğrudan topraktan ve atasız bir şekilde gerçekleşeceği anlatılmaktadır ayetlerde.


Bu yönde sayısız delil var Kuran`da.


NUH SURESİ


17. Ve ALLAH sizi topraktan bir bitki olarak bitirdi.


18. Sonra sizi ona döndürecek ve sizi tekrar çıkaracaktır.


Görüldüğü üzere bir bitki gibi ilk insan(veya insanlar) doğrudan topraktan yaratılıyor ve ahiret yaşamı için olan ikinci yaratılışta da yine atasız, bir bitki gibi doğrudan topraktan insanlar yaratılıyor. Ama işin ilginci, yine ayet cımbızlamaya kalkan evrimciler bu bitki gibi yerden bitirmekten bahseden ayeti tek başına ele alıp evrime delil gibi sunmaya çalışıyorlar. Ama görüldüğü üzere tam tersine, bu ayet evrim inancını bitirmektedir.



Şimdi evrimcilerin aynı şekilde kendi görüşlerine delil gibi sunmaya çalıştıkları ama aslında yine tam tersine, evrimsel yaratılışın olmadığını kanıtlayan diğer ayet örneklerine bakalım:


29: 19 ALLAH’ın yaratılışı nasıl başlatıp, nasıl tekrarladığını görmediler mi? Bu, elbette ALLAH için kolaydır.


29: 20 De ki, “Yeryüzünü dolaşın ve yaratılışın nasıl başladığını görün. ” Sonra, yine ALLAH (ahiretteki) son yaratılışı başlatacaktır. ALLAH’ın her şeye gücü yeter.



29: 19 ayetinde ilk insanın(ya da insanların) doğrudan topraktan(ve de sudan) yaratılışıyla işlemin başladığı, daha sonra ise doğum yoluyla sürekli olarak bu işlemin tekrarlandığına vurgu var. Ve tamamlayıcı olarak hemen ardından gelen 29: 20 ayetinde de "ilk insanın yaratılışı ile ahiret evrenindeki yaratılış arasında benzerlik olduğu" vurgulanmaktadır. Peki ahiretteki yaratılış nasıl olmaktadır? Doğrudan topraktan, atasız bir yaratılış şeklinde olmaktadır ayetlerde açıkça belirtildiği üzere. Yani sonsuz yaşam için olan ikinci yaratılışta; anne+baba(seks)=doğum şeklinde değil de birbirinden bağımsız olarak, ayrı ayrı bireylerin birden, topraktan doğrudan yaratılması söz konusudur. İşte ilk insan veya insanların yaratılışının da bu şekilde olduğu vurgulanmaktadır bu ayette. 29: 20 De ki, “Yeryüzünü dolaşın ve yaratılışın nasıl başladığını görün. ” Sonra, yine ALLAH (ahiretteki) son yaratılışı başlatacaktır. ALLAH’ın her şeye gücü yeter.


Zaten Adem ile İsa`nın benzer olduğunu vurgulayan ayet de bunu anlatmaktadır. İlk insanın yaratılışında cinsellik aracı olarak kullanılmamıştır. Tıpkı İsa`da da olduğu gibi:


Ali İmran Suresi 59 Allah katında İsa’nın durumu, Adem’in durumu gibidir. Onu topraktan yarattı, sonra ona “ol” dedi. Artık o, olur.


Ve de tıpkı ahiret evreninde de olduğu gibi:


NUH SURESİ



17. Ve ALLAH sizi topraktan bir bitki olarak bitirdi.



18. Sonra sizi ona döndürecek ve sizi tekrar çıkaracaktır.


Adem, İsa ve ahiret evrenindeki insanların yaratılışı atasız yani anne+baba(seks) olayı olmadan doğrudan olmaktadır. Ve de olmuştur dedik.


Yine cinsellik olmadan doğrudan topraktan yaratılışa bir başka örnek de, İsa`nın vesile olduğu canlı yaratma olaylarıdır:


Ali İmran Suresi 49 Onu, Beniisrail’e şöyle konuşan bir resul yapacak: “Şu bir gerçek ki, ben size Rabbinizden bir mucize getirdim: Ben, çamurdan, kuş görünümünde birşey yapar, ona üflerim de Allah’ın izniyle kuş oluverir. Ben, körü ve abraşı iyileştirir, ölüleri Allah’ın izniyle diriltirim. Evlerinizde yemekte ve biriktirmekte olduklarınızı size haber veririm. Eğer inananlarsanız, bunda sizin için tam bir mucize vardır. ”


Maide Suresi 110 Hani, Allah şöyle demişti: "Ey Meryem`in oğlu İsa! Senin ve annenin üzerindeki nimetimi hatırla. Seni Ruhulkudüs`le desteklemiştim, beşikte iken ve erginlik çağında insanlarla konuşuyordun. Sana Kitap`ı, hikmeti, Tevrat`ı, İncil`i öğretmiştim. Benim iznimle çamurdan kuş görünümünde bir şey yaratıyor, içine üflüyordun da o benim iznimle kuş oluyordu. Doğuştan körü, abraşı benim iznimle iyileştiriyordun. Benim iznimle ölüleri çıkarıyordun. İsrailoğullarını senden uzak tutmuştum. Hani, sen onlara açık-seçik ayetleri getirdiğinde, küfre sapanları şöyle deyivermişti: "Açık bir büyüden başka bir şey değil bu. "


Görüldüğü üzere yine tıpkı Adem, İsa ve ahiretteki insanların yaratılışında olduğu gibi, bu ayetlerde anlatılan İsa Peygamberin mucizelerinde kuş ve benzeri canlıların yaratılması da doğrudan topraktandır. Başka bir canlıdan türetilme söz konusu olmadığı gibi, anne ve baba, yani cinsellik bile yoktur bu özel yaratışlarda. Ahiretteki yaratılışın da aynı bu şekilde olmakta olduğu da defalarca vurgulanmaktadır yine Kuran`da.


(Birinci bölümün sonu)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder