12 Temmuz 2011 Salı

James Bond

Hiçbir kahramanın maceraları onun kadar çok sayıda beyazperdeye aktarılmadı. Hiçbir kahraman dünyanın dört bir yanında onun kadar çok etkiler bırakmadı. Ve yine hiçbir macera adamı elli yılı aşkın bir zamandır böylesine popülerliğini, karizmasını ayakta tutamadı.

İan Fleming’in 1953 yılında ilk macerasını Casino Royale ile dünyaya sunduğu karakteri James Bond, şu günlerde aynı adlı filmle dünyayla buluşuyor. Hem de o tarihtekinden daha büyük bir coşku ve heyecanla bu buluşma gerçekleşti. Resmi 21. , diğer resmi olmayanlarla birlikte 23. Bond filmiydi bu son eser. Son dönemlerdeki, geriye gidip başlangıcı anlatma modası bu fenomene de uygulanmış oldu böylelikle.

Çağının ilerisinde teknolojik oyuncaklar, güzel kadınlar, egzotik mekânlar, karizmatik ve tehlikeli düşmanlar, gizem ve aksiyonun at başı gittiği bir heyecan örgüsü insanları bugünlere kadar maceradan maceraya sürükledi. Hala da Bond dünyası kadar büyülü başka bir alternatif yaratılabilmiş değil. Ne edebiyatta ne de sinemada.

İan Fleming’in dehası bana göre İngiliz soğukkanlılığıyla kendi İskoç kökeninden gelen yaratıcılığı birleştirmesinde yatıyordu. Romanlarında hem kuzey insanlarına has mekanik işçiliği, hem de güney insanlarına has kıvrak zekâyı bulabilirsiniz. Hele ki filmlerinde Hollywood etkisi de işin içine girince daha da zenginleşmiştir bu karakterin dünyası.

Fleming’in yararlandığı, kendisine esin kaynağı olan çeşitli roman karakterleri ve onların dünyası vardı tabii ki. Bunların en başlıcaları Sherlock Holmes ve Mike Hammer’dır. İngiliz gizli servisinin ajanı 007 James Bond’u yaratırken Holmes’un dünyasındaki gizemciliği ve bulmaca çözümünü, Hammer’ın dünyasındaki aksiyon ve şiddeti almıştır. Ve buna kendi eklediği, casusluk dünyasına has teknolojik gelişmeleri ve dünyanın dört bir yanında geçen sıra dışı macera karakteristiğini de ekleyerek efsaneyi vücuda getirmiştir. James Bond’la birlikte macera dünyasında süper casus kavramı doğmuştur. O zamana kadar casusluk edebiyatı çok sıradan olayları konu alıyor ve olayların kahramanları da tekdüze serüvenler yaşıyorlardı. Ama Bond’la birlikte adeta bir süper kahraman havasında ajan anlayışı ortaya çıkmıştı. Hele ki Bond filmleriyle bu ekol doruğa ulaştı. Tıpkı Süpermen serüvenlerindeki gibi dünya çılgın kötü adamların elinden kurtarılıyor, akıl almaz dövüş ve aksiyon sahneleriyle insanlara etkileyici bir dünya sunuluyordu. İan Fleming’in büyük başarısının ardından hemen onun izinden giden yazarlar kendi Bond’larını yaratmışlardır. Bu ünlü hayali casuslardan ilk akla gelenler Dirk Pitt, Sam Durell, Matt Helm ve Napoleon Solo’dur. Yine bu karakterler kah dünyayı kurtarıyorlar, kah komünistlerle kıyasıya çarpışıyorlardı. Ve yine tıpkı Bond gibi birçoğunun öyküleri beyaz perdeye aktarıldı. Ama hiçbiri onun başarısına ulaşamadı. Daha doğrusu olağanüstü güçlere sahip süper kahramanlar da dahil olmak üzere hiçbir hayali karakter onun çizgisine ulaşamadı.

James Bond serüvenlerindeki en önemli özelliklerden biri de, İngiliz gizli servisi için geliştirilen teknolojilerden sorumlu Q’nun ona her macera başında verdiği özel teknoloji dehası araçlardı. Ve mutlaka macera da öyle bir ortam oluşurdu ki Bond kendisine verilen bu oyuncakları kullanmak zorunda kalırdı. İşte bu anlayış günümüz macera oyunlarının da vazgeçilmez karakteristiğine temel hazırlamıştır. Bir macera oyununda da karaktere sunulan bir obje muhakkak ileride hayati öneme sahip işlevi olmaktadır. Yine durağan macera anlayışı, esrar perdesini çözmek, bulmacaları tamamlayıp gerçeğe adım adım yaklaşmak ve bunları hareketli macera öğeleriyle-aksiyonla birleştirmek hem günümüz Adventure oyunlarının, hem macera edebiyatının hem de filmlerinin temel prensibi haline gelmiştir. Bir Indiana Jones veya Tomb Raider serisi bile Bond efsanesinin temelleri üzerinde yükselen oluşumlardır. Hiç bilinmeyen etkileyici ve heyecan verici yerlerde olayların akışının gerçekleşmesi, karizmatik kötü adamlar yine İan Fleming’in macera dünyasına sunduğu öğelerdir. İan Fleming’in kaleme aldığı Bond eserleri şunlardır:
• Casino Royale(1953)
• Live and Let Die (1954)
• Moonraker (1955)
• Diamonds Are Forever (1956)
• From Russia, With Love (1957)
• Doctor No (1958)
• Goldfinger (1959)
• For Your Eyes Only (1960)
• Thunderball (1961)
• The Spy Who Loved Me (1962)
• On Her Majesty’s Secret Service (1963)
• “007 in New York” (1964)
• You Only Live Twice (1964)
• The Man with the Golden Gun (1965)
• Octopussy and The Living Daylights (1966)

Bunlardan From Russia With Love adlı serüvenin önemli bir kısmı İstanbul’da geçiyordu. Aynı adla çevrilen Bond filmiyle, ülkemizin macera dünyası için önemli bir mekan olduğu anlaşılmış ve diğer pek çok macera romanı ve filmlerinde ülkemize, özellikle de İstanbul kentimize ilgi gösterilmeye başlanmıştı. Hemen her macera serisinin Türkiye’de geçen bir romanı mutlaka yazılmıştır diyebiliriz. Ve artık bazı Adventure oyunlarında da İstanbul öyküye ev sahipliği etmektedir. İan Fleming aslında edebi açıdan dantel gibi örülmüş bir inceliğe sahip anlatımı kullanmaktadır. Eğer Bond romanlarının ellili ve altmışlı yıllardaki Türkçe çevirilerine veya İngilizce orijinal hallerine bakarsanız bunu çok rahatça görebilirsiniz. Günümüzdeki Fleming eserlerinin tekrar çevirim ve sunum şekilleri ise aslında bu romanların özet halleridir genelde. Fleming’in güçlü kalemine tanık olabilmek için verdiğim şıkları gerçekleştirmelisiniz. James Bond filmleri dönemi ise 1962 tarihinde Doctor No ile başlamıştır. From Russia With Love ile ikinci Bond filmi insanlara sunulmuştur. Bu ilk 2 film de romanları gibi İngiliz ağırbaşlılığını yansıtmaktaydı. Ama üçüncü film olan Goldfinger ile artık işin içine Amerikan ruhu da karışmış, James Bond tam bir aksiyon ziyafeti sunan ekole dönüşmüştü aynı zamanda. Günümüzde de Bond karakteri İngiliz ve Amerikan rüyalarının uzlaşımı olarak kabul edilmektedir ki bu değişim filmleri aracılığıyla ortaya çıkmıştır. Hele ki Roger Moore’lu Bond filmlerinde Jaws adında bir karakter, kötü adam vardır ki, aslında Örümcek Adam veya Fantastik Dörtlüye bile kafa tutabilecek güçlere sahiptir. Ayrıca filmlerdeki Bond, Fleming’in romanlarındaki Bond’dan daha da çapkındır.

Bond filmleri sırasıyla şunlardır:
1. Dr. No
2. From Russia With Love
3. Goldfinger
4. Thunderball
5. You Only Live Twice
6. On Her Majesty's Secret Service
7. Diamonds Are Forever
8. Live and Let Die
9. The Man with the Golden Gun
10. The Spy Who Loved Me
11. Moonraker
12. For Your Eyes Only
13. Octopussy
14. A View to a Kill
15. The Living Daylights
16. Licence to Kill
17. GoldenEye
18. Tomorrow Never Dies
19. The World is Not Enough
20. Die Another Day
21. Casino Royale

Resmi olmayan filmler:
Casino Royale(komedi tarzında 1967 yapımı)
Never Say Never Again

Şu sıralar sinemalarda oynayan Casino Royale filmi, 007’nin macera dünyasına atılışını göstermekte ve tıpkı ilk romanlarındaki gibi daha ağır başlı bir yapıya sahiptir. Bond karakterini canlandıran aktörler: Sean Connery, George Lazenby, Roger moore, Timothy Dalton, Pierce Brosnan ve Daniel Craig’dir. Bir de Casino Royale’in komik ilk versiyonunda David Niven bu gizli ajanı canlandırmıştır.
Fleming’in vefatından sonra da yoğun talep üzerine başka yazarlar tarafından Bond maceraları kaleme alınmıştır. Bunlardan ilki Robert Markham tarafından yazılan Colonel Sun olmuştur. Okuduğum bu roman da gerçekten çok başarılıdır. Fleming’den farkı onun kadar ağır bir anlatıma sahip olmaması ve teknolojik oyuncaklara-silahlara yer vermemiş olmasıdır. Ama macera gerçekten akıcı ve Fleming’i pek aratmamaktadır.

Bu bir romanlık maceradan sonra bayrağı John Gardner devralmış ve seri halde romanlarını Bond hayranlarına sunmuştur. Gardner tıpkı Bond "filmlerindeki" süper aksiyon kahramanı 007’yi romana aktarmıştır. Fleming’in Bond’unun havasını vermese de, karakterin hareketli ve görkemli filmlerini sevenler için keyifli ve zengin çalışmalar olmuştur. Romanlar tam 007 filmleri havasındadır:

1981 Licence Renewed
1982 For Special Services
1983 Icebreaker
1984 Role of Honour
1986 Nobody Lives For Ever
1987 No Deals, Mr. Bond
1988 Scorpius
1989 Win, Lose or Die
1989 Licence to Kill (novelisation)
1990 Brokenclaw
1991 The Man from Barbarossa
1992 Death is Forever
1993 Never Send Flowers
1994 SeaFire
1995 GoldenEye (novelisation)
1996 COLD

Ve daha sonra Amerikalı yazar Raymond Benson, ünlü karakterin serüvenlerini yazmaya başlamıştır. Benson’un tarzı ise, Fleming ile Gardner’ın karışımıdır. Yani eski Bond romanlarıyla filmlerinin harmanlanmış bir havası vardır. Onun eserleri:

1997 "Blast From the Past" (short story)
1997 Zero Minus Ten
1997 Tomorrow Never Dies (novelisation)
1998 The Facts of Death
1999 "Midsummer Night's Doom" (short story)
1999 "Live at Five" (short story)
1999 The World Is Not Enough (novelisation)
1999 High Time to Kill
2000 Doubleshot
2001 Never Dream of Dying
2002 The Man with the Red Tattoo
2002 Die Another Day (novelisation)
Ayrıca “Genç James Bond” serileri, Bond çizgi romanları da değişik maceralar sunmuştur hayranlarına.

Macera dünyasında dönüm noktası olan Bond, tabii ki video oyun dünyasında da önemli yapımların yapılmasına vesile olmuştur ve başlıca örnekler şunlardır:



James Bond 007 (Atari 2600, Atari 5200, Colecovision, Sega SG–1000, Atari 400/800/XE/XL Computer, Commodore 64) Parker Brothers 1984
James Bond 007 in: A View to a Kill (Apple II, PC) Mindscape 1985
James Bond 007 in: Goldfinger (Apple II, PC) Mindscape 1986
The Living Daylights (Amstrad CPC, Atari 400/800/XE/XL, BBC Model B, Commodore 64, ZX Spectrum 48/128 and 2/3, Amiga) Domark 1987
James Bond: As seen in Octopussy (Apple II)
007: Licence to Kill (DOS/Windows) Domark 1989
James Bond: The Stealth Affair (Amiga, PC) Interplay 1990 (
The Spy Who loved me (ZX Spectrum, Atari ST, Amiga, Commodore 64) Domark 1990
James Bond Junior (NES/SNES) THQ 1992
James Bond 007: The Duel (Sega Genesis/Master System) Tengen 1993
James Bond 007 ([Super] Game Boy) Nintendo 1997
Goldeneye (Nintendo 64) Rareware 1997
Tomorrow Never Dies (Playstation) Electronic Arts 1999
The World is Not Enough (Nintendo 64, Playstation, Game Boy Color, PC) Electronic Arts 2000
007 Racing (Playstation) Electronic Arts 2000
007: Agent Under Fire (X-Box, Gamecube, Playstation 2) Electronic Arts 2002
007: Nightfire (X-Box, Gamecube, Playstation 2, Game Boy Advance, PC)

Bunlardan bazıları adventure oyunu olsa da, özellikle Ian Fleming'in yazdığı romanlardaki macera oyunu potansiyeli henüz yeterince değerlendirilememiştir. Önümüzdeki yıllarda bu açığın giderileceğine eminim.

Not: Bu yazım Adventuresoul(Macera Ruhu) Dergisinde yayınlanmıştır.

Selam ve sevgiler.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder