10 Temmuz 2011 Pazar

2010’lu yıllara giriyoruz

Gözlemlediğim kadarıyla her on yıllık dönemlerde insanoğlunun kolektif bilinci sırayla bir "içedönük ve mistik", bir "dışadönük ve daha materyalist" karakter sergiliyor.

Günümüzde(20. ve 21. yy.), o yıllara ait filmleri, kitapları, televizyon programlarını vs. mercek altına alıp bunu gözlemlemek oldukça kolay.

Örneğin yetmişli yıllar içedönük ve mistik iken(ruhçuların önemli romanları vs. de bu yıllarda yazılmıştır) seksenli yıllar dışa dönük ve coşkulu bir dönemdi. Aynı şekilde 90'lı yıllar yine mistik ve içe dönük(Uzakdoğu öğretileri vs. her yanı sarmıştır) bir bilinç halindeyken 2000'li yıllar(şu an içinde bulunduğumuz 10 yıllık dilim) yine dışa dönük ve materyalist bir karakter sergilemektedir.

Şimdi bu 10 yıllık periyodu da terk etmek üzereyiz. 2009 yılından itibaren dönüşüm başlayacak ve 2010 yılında yeniden mistik, içe dönük bir 10 yıllık süreç başlayacaktır. Tabii bugüne kadar süren döngünün sürmesi durumunda?

Peki, bu yeni 10 yıldaki gizemci hava ateistlerin durumunda ne gibi bir değişikliğe yol açacaktır?

Birçok arkadaş ateistliği terk edip en az bir yaratıcıya inanmaya başlayacaktır. Kimi Müslüman olacak, kimi Hıristiyan, kimi deist...

Ama reenkarnasyon, evrim, panteizm gibi pagan inançlar her dine ve kişiye daha da sızmaya çalışacaktır. Çünkü içe dönük dönemlerde ruhçuluk her zaman daha da yaygınlaşmaya müsait bir ortam bulmaktadır.

Yine Uzakdoğu öğretileri, doğal tedaviler vs. daha da canlanarak tüm ülkelerin hayatına girmeye başlayacaktır.

İyi olanla kötü olan, doğru olanla yanlış olan harmanlanmış bir vaziyette her koldan etkinliğini hissettirecektir.

İşte bu yeni dönemde, ateistlerin Hinduizme veya Ruhçuluğa değil de, İslam'a yani gerçeğe yönelmeleri mi söz konusu olacak bunu zaman gösterecek.

Evet, artık materyalizmin baskın olduğu 10 yıllık süreç yerini mistik döneme bırakmak üzere.

Bir hurafeden(ateizm) sıyrılırken başka bir hurafenin(ruhçuluk vs.) eline düşülmesi yine karanlığın içinde kalmayı sürdürmek demektir.



Tabii bu dönemdeki en büyük sıkıntı da, tasavvuf, kabala vs. gibi akımların güçlenmesi ve dinleri paganlaştırmaya çalışmalarının daha da belirginleşecek olmasıdır.

Bilim dünyasına ise evrim hurafelerini zaten benimsetmiş olan ruhçuluk, bu süreçte buna reenkarnasyon inancını eklemeye çalışacaktır. Zaten materyalistlere bilim maskesiyle(tıpkı daha evvelden komünizm ve evrimi benimsetmeleri gibi) bu hurafe "ruh göçü" inancını da aşıladıkları zaman, iyice öğretilerini dünyaya yerleştirmiş olacaklardır.

Ondan sonra ruhlar alemi ve reenkarnasyon hurafelerine inanmayan insanlar bilim düşmanı olmak ve cahillikle suçlanmaya başlayacaktır(yine tıpkı evrim hurafesinde olduğu gibi).


Not: Bu yazımı 2008 yılında kaleme almıştım.

Selam ve sevgiler.

Hiç yorum yok: