10 Temmuz 2011 Pazar

Gerçekte ılımlı Müslüman hangi taraf?

Yalnızca Kuran`ı dini kaynak edinerek, gerçek İslam`a yönelen insanlara şu günlerde  "tatlı su Müslümanı" gibi tanımlamalarda bulunuluyor.

Yani Kuran’daki gerçek dine yönelen insanlar, İslam`a çok da bağlı olmayan, dini günün şartlarına göre yumuşatarak yarım yaşayan kişiler olarak tanıtılmaya çalışılıyor.

Gerçek ise, böyle olması bir yana dursun tam tersinedir. Kuran’dan başka dini kaynak edinmeyen Müslümanlar en tutucu, dinlerinin orijinal haline sadık grubu oluşturmaktadırlar.

Dini tam anlamıyla yaşamak, hayatı tamamıyla İslam`a göre yönlendirmek de yine Kuran`daki dine yönelenlerin başarabildiği şeylerdir.

Gerçekte İslam en ilerici ve güzelliklerle dolu yaşam felsefesini sunduğundan, bu yoldan gidenler dini modern çağa uydurmaya çalıştıklarından dolayı değil, sadece dini gerçek haliyle yaşadıklarından dolayı bunu yapmaktadırlar.

Aslında "ılımlı ve tatlı su Müslüman’ı" olanlar, mezhep ve hadis öğretilerini benimsemiş olanlardır.

Çünkü onlar o kadar ılımlıdır ki, Yahudilerden sünnet etme ve recmi, Hıristiyanlardan başörtüsünü, yine diğer öğretilerden çilekeşliği, inzivaya çekilmeyi ve ortaklar koşmayı almışlardır.

Hadis ve mezhep öğretilerini benimseyenler, Kuran`ın yanında başka kaynakları da kabul ettiklerinden, Kuran`a bağlılık açısından, yani İslam`a bağlılık açısından "ılımlı" bir yol izlemektedirler. Hatta yine o kadar ılımlıdırlar ki, Hinduizm`den, ruhçuluktan bile birçok öğeyi almışlardır.

Buna karşılık "yalnız Kuran" diyenler muhafazakâr yapılarıyla, İslam dışı hiçbir öğeyi din diye benimsemezler. Hurafeleri yanlarına yaklaştırmazlar.

Selam ve sevgiler.

2 yorum:

bravohocam dedi ki...

Emre hocam, baş örtüsü museviler'de de var..

Emre_1974tr dedi ki...

Evet sevgili Bravohocam, ama başlıca örneği sunuyorum. Yoksa yahudilerden önce de başörtüsü kullanan ruhçu öğretiler-toplumlar var.

Yine tespih çekme örneğinde de, Hıristiyanlar bu ritüeli muhtemelen uzakdoğudan aldılar. Özellikle budizmde çok yaygın kullanımını görüyoruz.

Zaten tespih denilen alet zihni (sözde)aşma tekniği, yani bir tür meditasyon için geliştirilmiştir ruhçular tarafından. Sürekli aynı kelimeyi/mantrayı tekrarlamaya yardımcı olur.

İşte bu zihinsel egzersiz aleti Hıristiyanların özellikle ruhbanları tarafından benimsenmiş (ki zaten Hıristiyanlık ruhçuluğun hakimiyeti altındadır).Daha sonra da özellikle tasavvuf/tarikatlar vasıtasıyla Müslümanlara aşılanmıştır ne yazık ki.

Tüm bu Kuran dışı uygulamalar gerçekte din dışıdır elbet. Sadece ve sadece Kuran bize gerçekleri sunmakta ve dine, İslam'a yöneltmektedir.